PEYAMİ SAFA’NIN ROMANLARINDAN SÜNGÜLERİN GÖLGESİ
(THE BAYONETS' SHADOW IN PEYAMI SAFA'S NOVELS )

Yazar : Berna Uslu Kaya    
Türü :
Baskı Yılı : 16
Sayı : 31
Sayfa : 035-056
    


Özet

Öz Peyami Safa romanları milli ve manevi bütünlüğe sarılanların, yüzünü kendi kültürüne çevirenlerin, girdiği ruhî bunalımlara rağmen değerlerine tutunarak hayatta kalanların hem kendileriyle ve çevreleriyle hem de onların tam zıttı ötekilerle çatışması biçiminde karşımıza çıkar. Peyami Safa, fikrî yazılarında ne ile meşgulse ve neyi eleştiriyorsa romanının muhtevasına da onu yansıtır. Onun romanları, yıkılan bir imparatorluğun ve yaşanan savaşların gölgesindeki drama, Doğu-Batı meselesi olarak kapı aralar. Devrin derunî entelektüel algısıyla “biz” kalma sızısı, bize ait olmayana gösterilen hayranlık ve sonrasındaki yozlaşma, eserlerinin hem fikrî hem de romanın muhtevasında eyleme dönüşen, kurguya yön veren hareket noktasıdır. Çalışmamızda söz konusu problem, Peyami Safa’nın Milli Mücadele dönemini konu alan 1924 yılında yayımlanmış ve henüz latin harflerine aktarılmamış Süngülerin Gölgesinde romanı, Server Bedî müstearıyla yazdığı Ateş romanı, Gün Doğuyor Piyesi, Biz İnsanlar, Mahşer, Bir Akşamdı, Sözde Kızlar eserleri üzerinden incelenmiştir.



Anahtar Kelimeler
Peyami Safa, Süngülerin Gölgesinde, Milli Mücadele

Abstract

Abstract Peyami Safa's novels appear in the form of conflicts between those who embrace national and spiritual integrity, who turn to their own culture, who survive by holding on to their values despite their spiritual crises, both with themselves, their environment and with others who are the exact opposite of them. What Peyami Safa reflects on the content of his novel is equivalent to whatever he is occupied with and he criticizes in his intellectual writings. His novels open the door to a drama in the shadow of a collapsed empire and wars as an east-west issue. With the inner intellectual perception of the period, the pain of staying as"us", the admiration shown to what does not belong to us and the subsequent corruption are the starting points of his works that turn into action both in the intellect and in the content of the novel and take the lead of the fiction. The problem of this study is analysed through Peyami Safa's Gün Doğuyor stage play, Süngülerin Gölgesinde which was published in 1924 and not yet translated to Latin alphabet about National Struggle period, Ateş published under the pseudonym Server Bedî, Mahşer, Bir Akşamdı, Sözde Kızlar novels.



Keywords
Peyami Safa, Süngülerin Gölgesinde, National Struggle