BİR İMPARATORUN HAKİKATE BAŞKALDIRISININ “AY”A GİDEN SAÇMA YOLCULUĞU: ALBERT CAMUS’NÜN CALIGULA’SI
(AN EMPEROR’S ABSURD JOURNEY TO “THE MOON” FOR THE REVOLT TO THE TRUTH: ALBERT CAMUS’ CALIGULA )

Yazar : E. Candan İri  Nurten KİRİŞ YILMAZ  
Türü :
Baskı Yılı : 2022
Sayı : 27
Sayfa : 31-60
    


Özet

Albert Camus’nün 1944 yılında tamamlayarak yayımladığı Caligula, yazarın bireysel olarak kaleme aldığı ilk oyunudur. Camus, dört perdeden oluşan eserini daha çok Caligula takma adıyla tanınan üçüncü Roma imparatoru Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus’un yaşam öyküsünden esinlenerek kurgular. Bu anlamda tarihsel olduğu kadar yaşam öyküsel bir nitelik de taşıyan Caligula’da, esere adını veren ana kahraman, başkaldırısını saçmaya düşmek suretiyle ortaya koymuş sıra dışı bir imparatordur. Caligula, ölümlü dünyaya başkaldırmak adına kendisine imkânsız görünen bir hedef koyar. O, bu dünyadan olmayan bir şeye, “ay”a ulaşmak istemektedir. Bu istek, ilk bakışta yaşamın hakikatine uzak olmak gibi yorumlanabilecek olsa da aksine hakikatle birebir ilişkilidir. Dolayısıyla Caligula, sanıldığı gibi bir meczup değildir. O, içine atıldığı dünyanın hakikatine ermiş, bu nedenle de acı çeken, varoluşsal kriz yaşayan bir varlıktır. Hakikate göre eylemeyi reddederek kendi istek ve seçimiyle kopuş sergileyen Caligula’nın trajedisi, başkaldırı için belirlediği hedefine ulaşabileceğine olan sağlam inancı ile hiçbir zaman ulaşamayacağını bilme arasında yaşadığı dilemmada yatar. İşte bu nokta, imparatorun saçmaya düştüğü noktadır. Caligula üzerine hazırlanan bu çalışmada, hem felsefenin dışında edebiyatın da alanına giren varoluşçuluğun izinin sürülmesi hem de Camus’nün absurde-saçma-uyumsuz ve başkaldırı gibi kavramlarının incelenmesi amaçlanmaktadır.



Anahtar Kelimeler
Albert Camus, Caligula, varoluşçu tiyatro, varoluşçu felsefe, saçma, başkaldırı.

Abstract

Caligula, which was completed and published by Albert Camus in 1944, is the first play written by the author individually. Camus fictionalizes his work, which consists of four acts, inspired by the life story of the third Roman emperor, Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus, better known by the pseudonym Caligula. In this sense, in Caligula, which has a biographical as well as a historical characteristics, the main protagonist who gave the work his name, is an extraordinary emperor who reveals his revolt by falling into nonsense. Caligula sets a seemingly impossible goal to rebel against the mortal world. He wants to reach something that is not of this world, the “moon”. Although this desire can be interpreted as being distant from the truth of life at first glance, on the contrary, it is directly related to the truth. Therefore, Caligula is not a mad man as it is thought. He is a being who has attained the truth of the world he was thrown into, and therefore suffers and experiences an existential crisis. The tragedy of Caligula, who refused to act according to the truth and exhibited a disengagement with his own will and choice, lies in the dilemma that he lives between his firm belief that he can achieve the goal he set for rebellion and the knowledge that he will never reach it. This is the point at which the emperor falls into the absurd. In this article, prepared on Caligula, it is aimed both to trace existentialism, which is in the field of literature as well as philosophy, and to examine Camus' concepts such as absurd and revolt.



Keywords
Albert Camus, Caligula, existentialist theatre, existentialist philosophy, absurd, revolt.