Özet


NECİP FAZIL KISAKÜREK’İN ŞİİRİNDE CİNNET: SINIR DUYUMLARININ İMGELERİ
Necip Fazıl’ın şiirindeki cin, hayalet, peri ve dev imgeleri sınır duyum ve algılarını imgeler. Sınır duyumu simgesel ve imgesel alanlardaki sınırların ihlaliyle ortaya çıkar. Her şair gibi Necip Fazıl’ın yönü de gündelik hayattan, simgesel ve kültürel alandan zengin egzotik ve otantik duyumların olduğu imgesel alana doğrudur. Bu alandaki duyumlara şairin simgesel-kültürel alanda bulamadığı eksiklikler neden olur. Şair varlıkta eksiklik görür. Bu eksiklik şairin arzusudur. Şair eksikliği yok etmek için varlığa yeni özellikler ekler. Böylelikle önceki varlığı değiştirerek imge elde eder. Bu nedenle imgeye dönüşen varlık nesne ve kavram olmaktan çıkar, arzuya dönüşür. Şair varlığı değiştirirken dili kullanır. Bir göstergeler sistemi olan dil varlığın yerini tutar. Gösteren, işitim imgesi, gösterilen ise kavram olur. Dilde gösterilen gösterenin altında kaybolur. Gösterilen artık bir nesne ve kavramdan uzaklaşarak birer arzu olur. Çünkü gösteren artık gösterilenin yerine geçmiştir. Edebi dilde ise gösterilenin altında kaybolduğu gösteren, tekrar bir gösterilene dönüşür. Böylelikle her gösteren bir gösterenin altında bir gösterilen konumuna geçer. Bu sonsuza kadar devam eder. Bu ise arzunun arzusunu ortaya çıkarır. İşte Necip Fazıl’ın şiirindeki cin, hayalet, dev ve peri gibi imgeler sadece sınır duyumların göstermez. Bunlar göstereni gösterilene dönüştüren birer gösterendir. Bu göstergeler sisteminin en altındaki gösterilen otantik ve egzotik hazlar, istekler ve arzulardır. Bunların gösterenleri sınır duyumlarıdır. Bu gösteren sınır duyumları cin, peri, hayalet ve dev gibi imgeler altına konulduğunda gösteren konumunda çıkarak gösterilene dönüşür. Burada geriye varlıktan bağımsız ve varlığı kaplayan içi boş gösterenler olan peri, hayalet, dev ve cin kalır.

Anahtar Kelimeler
Necip Fazıl Şiiri, Necip Fazıl Şiirinde Cinnet, Vehim ve Korku
Kaynakça