Abstract


PEYAMİ SAFA’NIN ROMANLARINDAN SÜNGÜLERİN GÖLGESİ

Öz Peyami Safa romanları milli ve manevi bütünlüğe sarılanların, yüzünü kendi kültürüne çevirenlerin, girdiği ruhî bunalımlara rağmen değerlerine tutunarak hayatta kalanların hem kendileriyle ve çevreleriyle hem de onların tam zıttı ötekilerle çatışması biçiminde karşımıza çıkar. Peyami Safa, fikrî yazılarında ne ile meşgulse ve neyi eleştiriyorsa romanının muhtevasına da onu yansıtır. Onun romanları, yıkılan bir imparatorluğun ve yaşanan savaşların gölgesindeki drama, Doğu-Batı meselesi olarak kapı aralar. Devrin derunî entelektüel algısıyla “biz” kalma sızısı, bize ait olmayana gösterilen hayranlık ve sonrasındaki yozlaşma, eserlerinin hem fikrî hem de romanın muhtevasında eyleme dönüşen, kurguya yön veren hareket noktasıdır. Çalışmamızda söz konusu problem, Peyami Safa’nın Milli Mücadele dönemini konu alan 1924 yılında yayımlanmış ve henüz latin harflerine aktarılmamış Süngülerin Gölgesinde romanı, Server Bedî müstearıyla yazdığı Ateş romanı, Gün Doğuyor Piyesi, Biz İnsanlar, Mahşer, Bir Akşamdı, Sözde Kızlar eserleri üzerinden incelenmiştir.



Keywords
Peyami Safa, Süngülerin Gölgesinde, Milli Mücadele
Kaynakça