Klasik kurguların deneysel yollarla aşılmaya çalışıldığı günümüz roman sanatında anlatı unsurları bakımından marjinal bir görünüm sergileyen her eser yeraltı edebiyatı olarak sınıflandırılmaktadır. Son yıllarda yapılan çalışmalarla ana akım edebiyatta yer almayan metinleri kapsayan bir ifade olarak “yeraltı olma” durumunu aşan ve çeşitli incelemelerle özellikleri belirlenen yeraltı edebiyatı bir tür hâlini alır. Bu durumda biçim ve içerik bakımından ana akım edebiyata dâhil edilemeyen her eser yeraltı edebiyatı türüne dâhil edilmemelidir. Türler arasındaki sınırların giderek silikleşmeye başladığı çağdaş edebiyat dünyasında farklı türlerin unsurlarını aynı anda taşıyan eserlerin tasnifi kimi çatışmaları beraberinde getirir. 2005 yılında taşıdığı özelliklerin çeşitliliği sebebiyle bu türlerden herhangi birine dâhil edilemeyen kimi eserler bağımsız üç yayın kuruluşunun aldığı kararla Bizarro kurgu olarak adlandırılmaya başlanır. Bizarro kurgu hiç düşmeyen temposunun altında yatan eleştirel bakış açısı ve yıkıcı tavrı, aksiyonun önemli olduğu olay örgüsüne uygun şekilde hareket eden kişilerinin modern bireyi yansıtması ile dikkate alınması gereken bir türdür. Modern dünyanın bireyi sürüklediği doyumsuzluk, Bizarro kurguyu ortaya çıkarır. Türk edebiyatında Bizarro kurgu ilk kez bu çalışma ile ele alınmaktadır.