Hayatın kısalığı karşısında yenilmeye neredeyse mahkûm kılınan insan, ölümden kaçışı kendini geliştirmekte hatta kendi benliğini aşmakta bulmuştur. Kendini aşabilmek için öncelikle kendisini tanıması gerektiğini fark eden insan, hümanizm fikri ile kendini tanıma yolunu gitmiştir. Fakat bu fikir hem belirli çerçevelerce sınırlandırılmış hem de zamanla eskiyen bir düşünce haline gelmiştir. Hemen ardından ise hümanizm sonrası, bir başka deyişle transhümanizmdüşüncesi ortaya atılmış ve insan artık kendi sınırlarını aşmanın eşiğine varmıştır. Fakat tranhümanizmdeki çıkmaz düşünce hümanizmdeki ile aynıdır. Dönüşümün herkes için değil de seçilmiş olanlar için geçerli olması hâlâ popülerdir ve bu düşünce bazı çevreler tarafından kabul edilemez bir düşünce olarak görülür. Böylelikle kendini tanımak ve kendi sınırlarını aşmak isteyen insan,posthümanizm düşüncesine ulaşır. Yapılan çalışmanın esas meselesi Murat Menteş’in Antika Titanik romanındaki transhümanist ve posthümanist ögelerin tespitidir. Çalışmada sırasıyla hümanizm, transhümanizmve posthümanizm ele alınmış, ardında da Antika Titanik romanındaki transhümanist ve posthümanist ögeler tespit edilmiştir ve bir edebi eserde hangi yollarla kullanıldığı incelenmeye değer görülmüştür.