Metinlerarasılık, her metnin kendinden önceki metinlerle ilişkili olduğu esasına dayanır. Gerçeğe duydukları güvensizlikle eski metinlere yönelen postmodern yazarlar, metinlerasılığa büyük bir meşruiyet kazandırmıştır. Son dönem Türk hikâyeciliğinde kendine özgü bir yer edinmiş olan Mustafa Kutlu, postmodernizmin düşünsel yönüne karşıdır. Bununla birlikte o da postmodernizmin edebiyatın sınırlarını genişletmesinden faydalanmış; üstkurmaca ve metinlerarasılığı yoğun biçimde kullanmıştır. Metinlerarasılığa gelenek ve kendi edebî geçmişi ile bağ kurma anlamını yükleyen yazar, Tahir Sami Bey’in Özel Hayatı adlı hikâyesini etkilendiği dört metne göndermeler ve anıştırmalar yaparak kurmuştur. Bu yazıda Kutlu’nun adı geçen hikâyesinin metinsel arka planı iki aşamada ele alınmaktadır. Söz konusu hikâye, üstkurmaca kullanımı ve anlatıcı söylemi açısından Ahmet Mithat’ın Müşahedat romanı ve Sait Faik’in “Birahanedeki Adam” hikâyesi ile karşılaştırılmıştır. Ardından Tahir Sami Bey’in hayat hikâyesi ile Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna romanları arasındaki benzerlikler irdelenmiştir. Bu karşılaştırmalı okuma ile Mustafa Kutlu’nun metinlerasılığa yüklediği işlev ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.