Abstract


ORHAN PAMUK'UN TUHAF GEZGİNİ MEVLUT

Türk edebiyatının çağdaş isimlerinden Orhan Pamuk’un romanları, anlattıkları ve kişileriyle dikkate değerdir. Hemen her kesimden farklı sosyal yaşam düzeylerine ait bireyleri romanlarına konu edinmesi, bu zenginliğin sebeplerindendir. Kafamda Bir Tuhaflık romanının başkişisi Mevlut da işi, yaşadıkları, hayal dünyası, korkuları, hazları ve niyetleriyle özel bir karakterdir. Modern anlatı bireye, bireyin iç dünyasına dönüktür. Modern anlatıların bireyi keşfi, bireyin kendisini keşfini de içerir. Bu keşif belirgin olabileceği gibi örtük de olabilir. Mevlut, boza satıcılığı yaparken İstanbul’un sokaklarında gezinir. Geçinmek için yaptığı bu eylemde bir yandan da kendisini keşfetmek için bir gezinti halindedir. Mevlut’un sokakların anlattıklarını dinlediği bu gezintileri, onun tuhaflığının da göstergesidir. Mevlut’un İstanbul sokaklarında gezinmekten aldığı haz, sokakları dinlemekten aldığı haz ve kendi içinde gezinmekten aldığı haz olarak iki yönlüdür. Sokakları dinleyerek gezinmesi onu flanör olmaya yaklaştırır. Kendi iç dünyasında ise hayalleri ve korkuları vardır. Şehrin yıllar içinde değişmesi, Mevlut’un bakışının da değişmesine neden olur. Bu makale, Kafamda Bir Tuhaflık romanının başkişisi Mevlut’un İstanbul sokaklarında gezinmekten aldığı haz üzerinden bir flanör olup olmadığını tartışacak, hayalleri ve korkuları ekseninde kendi içinde nasıl bir gezgin olduğuna değinerek bir sonuca varmaya çalışacaktır.



Keywords
Orhan Pamuk, flanör, İstanbul, hayal, korku, haz
Kaynakça