Abstract
KEMAL BİLBAŞAR’IN CEMO VE MEMO ROMANLARINDA TOPLUMSAL CİNSİYET YANSIMALARI
Türk edebiyatının toplumcu gerçekçi yazarlarından Kemal Bilbaşar, yazın dünyasına hikâye türü ile adım atar. 1941 yılında Etrafımızdaki Duvar adlı eseriyle roman türündeki ilk eserini verir; onu kitap, ikisi tefrika olmak üzere toplamda on iki roman kaleme alır. İlk iki romanında bireysel konuları işlese de daha sonraki romanlarında toplumsal konulara yönelir. Bilbaşar’a esas ününü kazandıran ve 1967 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü almasını sağlayan eseri, 1966 yılında yayımlanan Cemo adlı romanı olur. Cemo’nun ilgiyle karşılanması üzerine yazar, 1969 yılında Cemo’nun devamı niteliğinde Memo romanını kaleme alır. İnceleyeceğimiz bu iki roman Cumhuriyet’in kuruluş yılları Doğu Anadolu’sunu tarihî gerçekliklere dayandırarak anlatır. Söz konusu dönemin ve coğrafyanın toprak reformu öncesindeki durumu, ağalık sisteminin zorbalıkları, köylünün ağaya kulluğu bu romanlarda Cemo-Memo-Senem arasındaki aşkın atmosferinde anlatılır. Yazar, dönemin Doğu Anadolu’sunun sosyal, siyasal ve kültürel havasını Tunceli ili temsilinde ve Cemo, Memo, Senem kişilerini odağa alarak verirken, o tarihlerde o bölgede yaşayan halkın kadına bakış açısını da doğrudan yansıtır. Bununla birlikte, toplumsal cinsiyet eşitsizliği noktasında, kadının pozisyonuna dair eleştirel bir tavır sergiler. Bu çalışmada Cemo ve Memo adlı romanlarda kadının konumu toplumsal cinsiyet eşitsizliği dikkatiyle incelenecek ve Bilbaşar’ın bu konudaki tavrı ele alınacaktır.
Keywords
Kemal Bilbaşar, Toplumsal Cinsiyet, Cemo, Memo.