Abstract
"BİR ADANMIŞLIĞIN ANLATISI: BIYIK SÖYLENCESİ"
İlk öyküsünü 1950 yılında “Yeni Hikâyeler”de yayımlayarak yazın hayatına başlayan Tahsin Yücel, öykü, roman, deneme, eleştiri, masal, inceleme, derleme ve çeviri eserleriyle çağdaş Türk edebiyatının önemli figürlerinden biridir. Yazar, eserlerinin ana eksenine yerleştirdiği birey ve toplumun aşırıya varan tutkularını, çok katmanlı anlam örgüsü içinde, ince bir alay ve keskin bir ironi ile eleştirir.
Yücel’in 1995 yılında yayımladığı Bıyık Söylencesi romanı, tutku ve adanmışlığın bireyin yaşamında yarattığı yıkıcı etkinin boyutlarını irdelemesi bakımından dikkat çekicidir. Bir taşra kasabasında geçen ve ‘bıyık’ üzerinden insan – nesne ilişkisini ironik bir üslûpla irdeleyen roman, “bıyığının adamı olmak uğruna” erkekliğinden, ailesinden, hayatından vazgeçen Cumali’nin trajik öyküsünü anlatır.
Bu çalışma, Tahsin Yücel’in Bıyık Söylencesi eserinde, sıra dışı bir tutku ve adanmışlık duygusuyla hareket eden ve onun körleştirici etkisine maruz kalan insanın kendiyle ve toplumla kurduğu ilişki sorgulayan ve sorunsallaştıran tutumunu incelemeyi amaçlar.
Keywords
Tahsin Yücel, Bıyık, Adanmışlık, Tutku