Abstract
MÜREBBİYE ROMANINDA DOĞU-BATI ÇATIŞMASI: CİNSİYETİN İMGESEL GÖRÜNÜMLERİ
Osmanlı’nın Batılılaşma macerası, Tanzimat döneminde bütün yönleriyle işlevsellik kazanır. Tanzimat aydını, Batı düşüncesinin yayılganlığına karşı toplumsal dinamiklerin zarar görmesini önlemeye çalışır. Ürettikleri formülleri tatbik etmeye çalışan aydınlar, Batı atılımının yarattığı toplumsal buhranı hafifletmek ister. Çalışma, Batı’nın kültürel dayatmalarına dolaylı olarak maruz kalan kesimin durumunu Hüseyin Rahmi’nin Mürebbiye romanı üzerinden göstermeyi amaçlar. Eserdeki karakterlerin yozlaşma süreçleri ve Fransız mürebbiye karşısında yaşadıkları dirayetsizlik, dönemin Doğu-Batı çatışmasını yansıtır. Doğu ve Batı’nın birbirine bakış açısını göstermek için sosyolojik, psikolojik ve tarihsel verileri bir arada değerlendirmek gerekir. Bu şekilde bir yaklaşımla romandaki karakterlerin hangi konumu temsil ettiğini anlamak kolaylaşır. Metindeki erkek karakterler tarafından temsil edilen Doğu, dişi bir hayal olarak gördüğü Batı üzerinde egemenlik iddia etmek isterken onun cazibesi karşısında iradesini kaybeder. Bu karakterler, Batılı değerlerin imgesi olan Anjel karşısında cinsiyet kimliğini yitirmeye başlar. Mürebbiye, Tanzimat aydının hayalini kurduğu fetih politikasının çöküşünü gösterir. Kadim Doğu’nun tecrübeli babası dahi, Batı’yı erilliğiyle fethetmek, kendi bünyesine dahil etmek amacıyla hareket ederken kendi benliğinden ve gelenekten soyutlanır.
Keywords
Doğu-Batı Çatışması, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mürebbiye, cinsiyet, kimlik