Abstract
BİR ADA HİKÂYESİ’NDE TARİH, KİMLİK, BELLEK
Yaşar Kemal, Bir Ada Hikâyesi başlıklı dörtlemede Anadolu coğrafyasında farklı etnik ve dinî kimliğe sahip insanların Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşadıkları dramı şiirsel bir anlatımla yansıtır. Dörtlemenin ilk kitabı, Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, savaş sonrasında yaşadıkları travmaların üstesinden gelerek öz kimliğini yeniden inşa etmeye çalışan insanların çabasını anlatmaktadır. Hıristiyan Rum Vasili ile Müslüman Türk Yüzbaşı Poyraz Musa’nın sığındıkları adada kendi ben’leri, ötekiler ve doğa ile ilişkileri dile getirilmektedir. Yaşar Kemal, mübadele sonrasında Karınca (Mirmingi) adasında yaşananları dile getirirken “insan gerçekliği”ne odaklanmaktadır. Yazar, çokkültürlü yapının birlik ve beraberlik sayesinde korunabileceğinin altını çizmektedir. Azınlığa mensup insanların yaşadıkları toprakların değerlerine sahip çıkarak adayı “yurt” edinme hâlleri roman karakterlerinin geçmiş zamanla ilişkisi üzerinden anlatılmaktadır. Yazarın savaş karşıtı bir tutum sergilediği görülmektedir. Bu bildirinin amacı tarih-kimlik ilişkisini bellek açısından irdeleyen romanda “tarih, kimlik ve bellek” kavramlarının işlevini sorgulamaktır. Jan Asmann ve Maurice Halbwachs’ın bellek üzerine geliştirdikleri kuramdan yola çıkarak romanda tarihi malzemenin ele alınma yöntemi araştırılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Tarih, Kimlik, Bellek, Yaşar Kemal, Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana.
Keywords
Tarih, Kimlik, Bellek, Yaşar Kemal, Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana.