Abstract
SOSYAL DEĞİŞİMLER KUŞAĞINDA DEĞİŞMEYENLER GERÇEĞİ VE AYTMATOV ESTETİĞİ-1
Edebi eserlerde zaman-mekân çerçevesinde yaratılan kurmaca âlem ile bu âlemin görüntüsünü oluşturan simgesel/sembolik kavramlar boyutunda yaşanan süreçler, bireylerin bilinçaltına sürülen imgeler, yer yer bilinç dışına itilen duygu ve düşünceler estetik bir söyleyişle sözcüklere yüklenerek kendi özgünlüğü içerisinde ve soyuttan somuta uzanan çizgide kendi ifadesini bulmaktadır. Ayrıca bunlar kendi ifadesi içerisinde söz akışıyla ilintili olmak üzere yer yer motif ve sembollerle özdeşleşmekte bazen de üslup ve estetik gereği arketipsel imgelerle bir bütünlük sergileyerek söyleyişe farklı bir söz zenginliği, ifade özgürlüğü ve güzelliği katmaktadırlar.
Bu özgün söz zenginliği, ifade özgürlüğü ve güzelliğini esas alan Aytmatov, anlatılarına bu zenginlik ve özgürlüğü katmak; orijinalite ve kendilik kazandırmak amacıyla ait olduğu coğrafyanın milli-manevî dinamiklerine yönelmiştir. Milli hafızanın temel taşlarını oluşturan destan, legenda, efsane, masal, öykü ve türküleri kendine özgürlük ve özgünlük kaynağı olarak seçen yazar, bunların oluşumlarına, arka plân mitlerine, sembol ve tiplerine kadar inmiş, elde ettiği kazanımları kendi estetiği çerçevesinde tasvir etmiştir. Yazar ayrıca bu estetiğin görsel zenginliğini vitrin yaparak Kırgız-Türk kültür ve medeniyetini, sosyo-psikolojik duyuş ve anlayış biçimlerini sahip olduğu tüm içerik ve milli-manevi zenginliğiyle geçmişten bugüne, bugünden yarına, körpe dimağlara aktarmayı, böylece sonsuza dek kalıcı ve yaşanır kılmayı hedeflemiş ve bu hedefine ulaşmayı da başarmıştır.
Zaten Aytmatov’u Aytmatov yapan asıl unsur da söz konusu zenginlikleri anlatılarında işleyerek Kırgız-Türk kültürünün evrensel boyuta taşınmasını sağlayan yazılı edebiyatın ilk temsilcilerinden olmasıdır. Yazarı bu başarıya ulaştıran en önemli etken ise kendi kültürü, coğrafyası ve insanı ile iç içe yaşamanın sağladığı yakınlık ve tanışıklıktır. Bu tanışıklığın sağladığı kültürel altyapı ve malzeme zenginliğini öz duyuş, seziş ve estetik anlayışıyla bütünleştiren yazar kendi Nirvana’sına ulaşmayı başarmıştır. Anlatılarında ortaya koymuş olduğu üslup ve estetiği ile bir kültür aktarıcısı, bir medeniyet misyoneri tavrı sergileyen Aytmatov; "Bence edebiyatın temel görevi şudur: Hem günlük hayatı, hem geleceği, hem de hayatın felsefesini işlemektir" (Parlatır 1992: 61-66) diyerek kendine götüren ve kendinden götüren bir yazar olmanın gizemini de dile getirmiştir.
Keywords
Aytmatov, imge, estetik, üslup, kendilik, içerik.