Abstract
BİR TÜRKİYE ALEGORİSİ OLARAK DİNEYRİ PAPAZI VE SAFİYE EROL’UN HAYATI
Safiye Erol’un son romanı olan Dineyri Papazı, bir yandan genç bir kızın kendisinden yaşça büyük ve evli bir adamla yaşadığı aşkı anlatırken, bir yandan da kahramanın adım adım geçtiği manevi merhaleleri bir kemalat serüveni olarak okuyucuya aktarır. Genç kız, birbirine zıt görünen birçok kavramı mütemadiyen olumsuzlayarak halden hale geçer ve her türlü dikotominin ötesinde bir aşkınlığa ulaşır. Kahramanı, aynı zamanda beşeri aşktan ilahi aşka ulaştıran, Derrida’nın différance kavramıyla ifade ettiği türden bir sabitlenemezlik halidir. Bu çerçevede, tüm anlam kategorilerini müphemleştiren aşkın ve sezgisel bir etik öneren romanın çok katmanlı yapısı, söz konusu serüveni bir Türkiye alegorisi olarak da okumaya
izin verir. Erol’un yazılarını kaleme aldığı dönemin en tartışmalı konuları olan, Türk modernleşmesinin temel karşıtlıklarına, Doğu-Batı, geleneksel-modern, dini-seküler, doğal olan-kültürel olan gibi ikilikler romanda aynı perspektifle ele alınmakta, gücünü ilahi kaynaktan alan aşkın bir tasavvurun bu sorunların çözümü olduğu ima edilmektedir.
Keywords
Différance, aşk, kemalat, etik, modernleşme, müphemlik.