Abstract
RASİM ÖZDENÖREN’İN “HIŞIRTI” VE “GÖL” İSİMLİ ÖYKÜLERİNDE KADINLARIN ONTOLOJİK SORUNLARLA İMTİHANI: İNTİHAR
Bu yazıda, Rasim Özdenören’in “Hışırtı” ve “Göl” isimli öykülerinde “intihar” olgusu, varoluşsal problem açısından incelenecektir. İntihar kavramı, dış dünyanın çelişkileri karşısında varoluş problemi yaşayan bireylerin kendilerini ve yaşamı anlamlandırmalarında psikoloji tutumu da açığa çıkaran önemli kavramlardır. Çünkü insan, yaradılış olarak hayatın sınırlı dairesinden çıkıp kendi varlığını genişleten tek varlıktır. Bunu, idrak yeteneğine borçludur. Dış dünyanın dayatmaları karşısında takınılan tutum, bireylerin idrak süzgecinden geçerek onların psikolojik durumunu derinden etkiler. Hızlı değişimin, değerler dünyası üzerinde meydana getirdiği tahribat nedeniyle kendine ve hayata karşı yabancılaşan bireylerin boşluk ve hiçlik duyguları içinde kıvranmaları, bireyleri yeni anlam arayışına iter. Bu bağlamda varoluşsal birçok sorun yabancılaşma kavramıyla birlikte yürür. Yabancılaşmaya bağlı olarak hiçlik/boşluk, yalnızlık/kaçış,
ölüm ve intihar gibi izlekler edebi eserlerin merkezine yerleşir. Rasim Özdenören, bu izleklerden hareket ederek dış dünyanın dayatmalarını bireylerin psikolojik yapısı üzerine inşa eder. Bu nedenle intihar olgusu, dış dünyaya karşı direnç geliştiremediği için çaresizlik içinde debelenen bireylerin psikolojik boyutunu, kadın kimliği etrafında ortaya koyar ve öykülerini hem sosyolojik hem de psikolojik boyuta taşır.
Keywords
Rasim Özdenören, yabancılaşma, varoluş, psikoloji, değerler dünyası, intihar.