Abstract


SAİT FAİK’İN LÜZUMSUZ ADAM ADLI HİKÂYESİNDE İZLEKSEL KURGU
Yaşadıklarını, şairane bir dille yazan bir yazar olan Sait Faik, Türk hikâyesi için önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Hikâyeye ilk başladığında Sadri Ertem’in yolunu izleyerek gerçekçi hikâyeler yazarken daha sonra kendi çizgisini oluşturmuştur. Hikâyeciliğinin sonlarında ise kötümser bir hava takınarak hayatın anlamsız ve lüzumsuzluğu üzerinde durmuştur. Bu çalışmada, Sait Faik’in hikâyeciliği üzerinde durulmuştur. Özellikle onun hikâyeciliğinin ikinci döneminde yazmış olduğu Lüzumsuz Adam adlı hikâyesi çerçevesinde Sait Faik’in hikâyelerinde meydana gelen değişiklikler gösterilmeye çalışılmıştır. Hikâyedeki kahraman anlatıcı, halk arasında konuşulan dil, kahramanın üzerinde az da olsa etkisi olan vaka, birkaç gün gibi kısa bir zaman, sınırları çizilmiş dar veya geniş mekân gibi unsurlar tek tek incelenmiştir. Bu unsurların yanı sıra şahıs unsurunu oluşturan halkın arasından seçilen kahramanlar, tematik ve karşı değerler olarak sınıflandırılmıştır. Lüzumsuz Adam adlı hikâyede izleksel kurgu olarak kişiler, kavramlar ve simgeler karşıt değerleriyle birlikte ayrı ayrı açıklanmıştır. Başkahraman Mansur Beyin kalabalık şehir hayatından korkması dolayısıyla yalnızlığı seçmesi ve bu durumun tüm hayatına bunalım şeklinde yansıması ele alınmıştır.

Keywords
Hikâye, izleksel kurgu, kora şeması, mekân.
Kaynakça