Abstract


ÖYKÜDE ŞİİR, ŞİİRDE ÖYKÜ
Edebî türler arasında biçimsel, dilsel ve tematik açılardan birbirine en yakın olanlar öykü ve şiirdir. Özellikle modernleşme sürecinde bu iki tür birbirinin sınırlarını daha fazla zorlamaya başlamıştır. Modern Türk edebiyatında, özellikle 1940’larda, öykü ve şiir bağlamındaki yapısal geçişler en canlı şekilde Orhan Veli’nin şiirlerinde ve Sait Faik’in öykülerinde görülmektedir. Orhan Veli’nin şiirlerinde tahkiyenin temel unsurları olan olay örgüsü, kişi, yer ve zaman dikkati çekecek kadar belirgindir. Sait Faik’in öykülerinde ise, şiirin ögeleri sayılabilecek ‘ân’ın tasviri, ses sistemi ve imgesel sistem görülebilecek düzeydedir. Sait Faik’in öyküsünde bir tahkiyeden çok bireyin bir ‘ân’ının derinleştiği görülür; anlatım simgesel ve imgesel bir düzeye yükselir. “Dülger Balığının Ölümü” adlı öyküde olay örgüsü yok gibidir; alegorik çağrışımları da olacak şekilde, dülger balığının ölüm ânı derinleştirilir. Sait Faik’in öyküleri ve Orhan Veli’nin şiirleri üzerinde yapılan bu türlerarası çalışmada, iki türün birbirlerinin imkânlarını kullandıkları; esasen bu yolla da iki türü birbirine yaklaştırdıkları görülmektedir. Bu da, türlerin imkânlarının gelişmesi açısından, önemli bir yenilik olarak kaydedilebilir.

Keywords
Şiirde öykü, öyküde şiir, Sait Faik, Orhan Veli.
Kaynakça