Abstract


TARİHİN YENİDEN OKUNUP YORUMLANMASINDA EDEBİYAT METNİNİN ROLÜNE DAİR BİR ÖRNEK: REHA ÇAMUROĞLU’NUN SON YENİÇERİ ROMANINDA YENİÇERİ-BEKTAŞÎ İMAJI
Reha Çamuroğlu, özellikle son on yılda yayımlanan ve ilgi gören romanlarıyla tanınıyor olmakla birlikte, esasen tarih alanında yaptığı çalışmalarla da önem taşıyan araştırmacı bir yazardır. Türk din tarihinin başta Alevîlik, Bektaşîlik gibi alanlarında ve Osmanlı İmparatorluğu’nun çok tartışılan kurumlarından biri olan yeniçeriliğin tarihi konusunda yaptığı bilimsel çalışmalar önemlidir. Çamuroğlu, 1980’li yıllardan itibaren görülmeye başlanan, tarihin üstünkörü değerlendirilmiş ya da resmî tarih çizgisinde anlatılmış dönemlerini yeni bir bakış açısıyla kurgusal metinlere konu etme eğilimine uygun olarak yazdığı Son Yeniçeri romanında, Yeniçeri Ocağı’nın ilgasına dair yeni bir imaj ortaya koyar. Tarihçi olarak kaleme aldığı Yeniçerilerin Bektaşîliği ve Vaka-i Şerriyye isimli kitabında yeniçerileri olumsuzlayan tarih görüşüne karşı çıkan yazar, romancı olarak da Türk okuyucusunun belleğinde var olduğuna inandığı olumsuz yeniçeri imajını yıkmaya çalışır. Makalemizde, bu çabanın bir ürünü olarak gördüğümüz Son Yeniçeri romanını eleştirel bir gözle değerlendirecek, romanın Türk tarihsel romancılığı içindeki yerini tespit etmeye çalışacağız.

Keywords
Tarih, edebiyat, tarihsel roman, Reha Çamuroğlu, Son Yeniçeri, yeniçeriler, Bektaşîlik.
Kaynakça