Abstract


HASAN ALİ TOPTAŞ’IN BENİ KÖR KUYULARDA ROMANINDA BİREYİN ÜÇ HALİ
Hasan Ali Toptaş son dönem Türk romancıları arasında kaleme aldığı postmodern tarzdaki eserleriyle adından sıkça söz ettirir. Eserlerinde büyülü gerçekliğe, üstkurmacaya, metinlerasılığa başvuran Toptaş’ın 2019’da yayımlanan Beni Kör Kuyularda romanı birçok açıdan postmodern hüviyete sahiptir. Ankara’nın kenar mahallelerinden birinde Güldiyar adındaki kızın gözlerinden yaş yerine taşların düşmesiyle gelişen olayları işleyen roman, insandaki seyretme merakına dikkat çeker. Bireyin sürüklendiği çıkmazda ne tür sıkıntılar çektiğini ve karşılaştığı problemlerin yaşamına nasıl etki ettiğini anlatan romanda bir yandan empati duygusunun yitimine diğer yandan çağımız insanın yüzleşmek zorunda kaldığı sorunlara değinilir. Güldiyar’ın babası Muzaffer, olup bitenler yüzünden kendisini suçlarken yavaş yavaş ruhsal olarak çöker. Güldiyar’ın gözünden taş akmasını bir fırsat olarak görenler baba ile kızı insafsızca sömürürler. Ailesi dağılan Muzaffer, kızını sömürenlere karşı korumaya çalışır fakat kendisi de bir sömürü nesnesine dönüşmekten kurtulamaz. Bu çalışmanın amacı Beni Kör Kuyularda romanında seyir nesnesine dönüşen, sömürülen ve şizofren olan bireyin hallerini ele alıp incelemektir.

Keywords
Hasan Ali Toptaş, Beni Kör Kuyularda, Roman, Postmodernizm
Kaynakça