Abstract


NEVROTİK ÖZNENİN KAYIP NESNESİ: “VAPUR”

Leylâ Erbil (1931-2013) öykücülüğünün daha çok yapı, izlek, mitolojik unsurlar ya da edebiyat sosyolojisi bağlamında değerlendirildiği, psikanalitik çalışmalarda ise Sigmund Freud’un kuramı dikkate alınarak karakter incelemesi yapıldığı tespit edilmiştir. Bu çalışmada, diğerlerinden farklı olarak, Erbil’in Gecede kitabında yer alan “Vapur” başlıklı öyküsü Jaques Lacan(1901-1981) teorisinden hareketle incelenmiştir. Makalede; Lacan’ın kapitone noktası, Büyük Öteki, nevrotik özne ve küçük öteki kavramlarından yararlanılarak psikanalitik-biçimsel bir çözümleme yapmak hedeflenmiştir. Teoriye göre özne; dilsel iktidar alanı temsil eden Büyük Öteki’nde bir arzu nesnesi (küçük öteki) yaratarak yanılsamalı da olsa bütünlüklü görünüme ulaşmayı ister. Büyük Öteki gösteren işbirliğine dayanan bir yapıdır ve bu yapının anlamı sabitleme özelliği (kapitone noktası) vardır. Özne bunun dışına çıktığında ya da dış gerçekliği askıya aldığında var olanla/sabit sistemle özdeşleşemez. Bunun sonucunda ya bütünüyle Büyük Öteki’nin dışında yer alabilir dolayısıyla varlığı sonlandırabilir ya da yeni ötekiler/küçük ötekiler yaratarak bu tamlık hissini sürdürmeye devam edebilir. Çalışmada, “başkasının arzusunu arzulayan” ve kayıp nesneye ulaşamayan nevrotik anlatıcı yakın okumayla ve bahsi geçen kavramlardan hareketle irdelenmiştir. Öyküde, arzu nesnesine dönüşen vapur, kaybolduktan sonra özne-anlatıcıda tatmini mümkün olmayan özneleşme sürecini görünür kılar. Yaşanan hayalkırıklığı simgesel düzenle özdeşleşemeyen öznede nevroza dönüşür. Eksikle temellendirilmiş ve yanılsamaya neden olan sembolik düzende özne, anlamı bir kez daha kaybeder.



Keywords
“Vapur”, kapitone noktası, Büyük Öteki, küçük öteki, nevrotik özne.
Kaynakça